SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CUM’A

<< 499 >>

DEVAM: 26. Hutbenin Minberde Okunması

 

حدثنا سعيد بن أبي مريم قال: حدثنا محمد بن جعفر قال: أخبرني يحيى بن سعيد قال: أخبرني ابن أنس: أنه سمع جابر بن عبد الله قال: كان جذع يقوم إليه النبي صلى الله عليه وسلم، فلما وضع له المنبر، سمعنا للجذع مثل أصوات العشار، حتى نزل النبي صلى الله عليه وسلم فوضع يده عليه.قال سليمان، عن يحيى: أخبرني حفص بن عبيد الله بن أنس: أنه سمع جابرا.

 

[-918-] İbn Enes, Câbir Ibn Abdullah'ın şöyle dediğini bizzat işittiğini anlatmıştır: "Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hutbe sırasında üzerinde durduğu bir hurma kütüğü vardı. Fakat Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem için bir minber kurulup artık kütüğe ihtiyaç kalmayınca kütük'ten gebe develerin doğum anındaki iniltilerine benzer sesler duyduk. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem minber'den inip kütüğün üzerine elini koyunca iniltiler kesildi."

 

 

حدثنا آدم قال: حدثنا ابن أبي ذئب، عن الزهري عن سالم، عن أبيه قال: سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يخطب على المنبر، فقال: (من جاء إلى الجمعة فليغتسل).

 

[-919-] Salim'den gelen bilgiye göre babasının, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in üzerinde hutbe îrad ederken: "Kim Cum'a namazına gelirse boy abdesti alsın da öyle gelsin!" diye buyurduğunu işitmiştir.

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buhârî'nin kullandığı bu konu başlığı minber üzerinde hutbe okuma­nın meşru olduğunu göstermektedir. Burada hutbeyi Cuma namazı kaydını koymaksızm zikretmesi diğer hutbeleri de aynı hüküm kapsamına sokma amacı taşır.

 

Sehl'in muhataplarına nakilde bulunurken yemin etmesi dinleyicilerde konu hakkında oluşacak kanaati pekiştirmeye yöneliktir.

 

Kasım Ibn Asbağ'ın naklettiği bir rivayette yukarıda söz konusu edilen ma­rangoz kölenin adı zikredilmiştir. Bu rivayeti Abbâs İbn Sehİ babası Sehl'den nakletmiştir: "Resûlullah hutbeleri bir kütük üzerinde okurdu. İnsanların sayısı artınca ashâb-ı kiram Nebi s.a.v.'e  "Kendinize bir minber edinseniz çok iyi olur" diye bir teklifte bulundular. İşte bu tekli­fin yapıldığı dönemde Medine'de sadece bir marangoz vardı ve adı da Meyrnûn idi."

 

Resûlullah minberin en üst basamağı üzerinde namaz kıl­mıştı ve yönünü kıbleden çevirmeden geri geriye çekilerek İnmişti. Bu şekilde geri geriye çekilmesinin sebebi de zaten kıbleden yüzünü çevirmeme isteğidir. İndikten sonra secde ettiği mekan ise minberin ilk basamağının dibidir.

 

Hadis’ten Çıkarılan Sonuçlar

 

1. Resûl-i Ekrem sol arka saflarda bulunan cemaatin kendi­sini görmelerini sağlamak amacıyla minberin en üst basamağında namaz kılmış­tır.

 

2. Bir kimse alışılmışın dışında bir uygulamaya başvurursa bunun hikmetini ve gerekçesini yakınlarına, arkadaşlarına açıklamalıdır.

 

3. İster devlet başkanı (halife) olsun, isterse olmasın hutbe okuyan herkesin minberin üzerine çıkması meşrudur.

 

4. Cemaate namazın nasıl kılınacağı uygulamalı olarak öğretilebilir.

5. Namazda namazı bozmayacak kadar az bir harekette bulunmanın (amel-i yesîr) bir sakıncası yoktur. Hareket fazla olduğu halde birbirinden farklı ise yine namazı bozmaz.

 

6. Hatibin görülmesine ve sesinin daha rahat duyulmasına imkan sağladığı için minber edinmek iyi bir uygulamadır.

 

7. Yeni bir şey edinildiğinde bir şükür ifadesi olarak veya o şeyin bereketli olmasını dileyerek (teberrüken) namaz kılmak müstehaptır, güzel bir davranıştır.

 

8. Hatip minber üzerinde hutbe îrad ederken cemaate şer'i hükümleri öğ­retmelidir.

 

(Gebe develer diye tercüme ettiğimiz) ... kelimesini Cevheri şu şekilde açıklamıştır: "Bu kelime ... kelimesinin çoğuludur ve on aylık gebe olan de­veler için kullanılır. On aydan sonra doğum yapana kadar bu develere denir.

 

9- Hatibin bu müddet içinde minber üzerinde oturması bu bâbda kasde-dilen husus olup, hatibin minber üzerinden halka dinin ahkâmını öğretmesinin gerekliliği anlatılmaktadır.